Dijital dünyaya olan bağımlılığımız her geçen gün biraz daha artıyor. Sosyal medya bağımlılığı hakkında yeni bilgiler başlığı altında bu bağımlılığı daha detaylı bir şekilde araştırmaya çalışacağız.
Birçoklarımız, sosyal medya hesaplarımız olmadan yapamıyoruz ve hatta sosyal medyaya göre yaşantılarımızı şekillendirmeye çalışıyoruz. Paylaşım yapmadan duramıyorum ya da arkadaşlarımın profillerini gezmeden günü tamamlayamıyorum diyenlerden iseniz eğer bu yazımızı mutlaka okumanızı tavsiye ediyoruz.
Lancester Üniversitesi tarafından yapılan araştırma, teknostres gerçeğini ortaya çıkarmış durumda ve 444 kişi arasında yapılan araştırmaya bağlı olarak sosyal medyada yaşanan stresin, kişilerin gündelik hayatlarına da olumsuz bir etki sunduğunu ortaya koyuyor. Yaşanan stres ise garip bir şekilde bu platformlara olan ilgiyi ve bağımlılığı her geçen gün biraz daha arttırıyor.
Bu bağımlılıktan kurtulmak mümkün ve gündelik hayatlarınızı aksatacak seviyeye ulaşan bağımlılık durumu ile karşı karşıya iseniz hiç tereddüt etmeden tıbbi destek almanızı öneriyoruz. Ciddi bir sorun olduğunu hatırlatmak gerekiyor ve özellikle yeni nesilin bu konuda çok daha fazla sıkıntı yaşadığını da görebiliyoruz.
Stres, Bağımlılığı Tetikliyor
444 kişilik grup arasında yapılan araştırmalarda, kişi, arkadaşları ile sohbet ederken stresli bir durum yaşadığında kendini hemen Facebook ya da instagram gibi platformlara atarak ana sayfayı gezinmeye başlıyor. Bu durum, stres anındaki hal ve hareketlerini de olumsuz etkiliyor ve hatta bazı kullanıcıların sohbet esnasında telefonlarını sürekli olarak elinde tuttuklarını da söyleyebiliyoruz.
Sosyal medya stresi, kişiyi ana kaynakta tutmaya devam ediyor ve sosyal medya bağımlılığını da tetikleyen en önemli ve rahatsız edici unsurlardan biri olduğunu görebiliyoruz. Stresli anlarda telefona sarılan kişiler, bunu bir bağımlılığa dönüştürmüş durumda ve kendini bu tür mecralarda çok daha rahat ve güvende hissettiğini dile getiriyorlar.
Bu bağımlılık durumu bir süre sonra sosyal hayatı da olumsuz etkiliyor ve deneklerden bazılarının, dışarıda vakit geçirmek ya da insanlar ile sohbet etmek yerine sosyal medyayı evinde takip ederek daha keyifli vakit geçirdiğini ortaya koyuyor.
Sosyal Medya, Sığınağa Dönüşüyor!
Kişiler için gerçek bir sığınak olarak nitelendiriliyor. Denekler arasında yapılan araştırma da bunu daha net bir şekilde ortaya koyuyor ve acı gerçek ortaya çıkıyor. Paniğe kapılan, strese giren ya da kendini yalnız hisseden kimse, dışarıya çıkıp yeni ilişkilere adım atmak ya da sosyalleşmek yerine sosyal medyaya sığınmayı tercih ediyor.
Bağımlı kişilerin sosyal medyayı gerçek bir sığınak olarak görmelerinin en önemli nedeni ise burada rahat ve özgür bir biçimde takılıyor olmalarıdır. İstedikleri an istedikleri profili ya da platformu ziyaret edebiliyorlar ve bununla birlikte yine istedikleri an farklı bir mecraya geçiş yapabiliyorlar. Burada kontrolün tamamen kendilerinde olduğunu dile getiren denekler, bundan büyük haz duyduklarını ifade ediyor.
Bağımlılık, Sosyal Hayatı Etkiliyor
Dijital dünyaya ve sosyal medya platformlarına olan bağımlılık, kişinin sosyal hayatını da etkiliyor. Bağımlı kişi bir süre sonra konuşacak hiçbir şey bulamadığını ve iletişim kurmakta güçlük çektiğini dile getiriyor. Anlatacak bir şeyi kalmayan bağımlı, kendini sosyal medya hesaplarında daha rahat ifade ettiğini dile getiriyor.
Sosyal medya bağımlılığının altında yatan stres güdüsü, bir süre sonra kişileri esir alarak yönetmeye başlıyor ve bu bağımlılığın önüne geçilmediği takdirde kişi günden güne daha yalnız bir bireye dönüşüyor. Önlem alınması gereken durumlardan bir tanesidir ve yeni dönemde bu sorunu yaşayan milyonlarca insan olduğunu da net bir şekilde görebiliyoruz.
