Ses Kaydımızı Dinlediğimizde Sesimizi Neden Kendi Duyduğumuzdan Farklı Algılarız?
90’ lı yıllarda çocukluk yaşayanlar, ses kayıt cihazlarına kendi seslerini bolca kaydetmişlerdir. O zamanlarda, kasetçalardan kendi sesimizi dinlediğimizde, kaydettiğimiz sesin bizim sesimiz olduğuna inanmak epey güç gelmiştir. Bunu yaşamayan yoktur.
Her ne kadar teknoloji ilerleyip, yeni ses kayıt cihazları üretilse ve bu cihazlar son kalite olsa da, kendi sesimizi kaydedip dinlediğimizde yine aynı duruma düşeriz. Peki, ses kaydımızı dinlediğimizde sesimizi neden kendi duyduğumuzdan farklı algılarız? Şimdi sizlere yıllardır merak edilen bu sorunun bilimsel yanıtını vereceğiz.
Sesin işitilmesinin belirli birkaç aşaması var. İlk olarak ses dalgaları havada yayılır. Daha sonra kulağımıza gelerek buradaki kulak kanalından geçip, salyangoz şeklinde bir yapısı olan ve ismine koklea denen bölgedeki tüy hücreleri ile algılanır. Ses dalgaları bu bölgede sinirsel iletime dönüştürülür ve bu iletim sinir hücreleri yardımı ile beyne iletilir. Böylece sesleri duyabiliriz.
Bizim kendi sesimizi farklı algılamamamızın sebebini ise şöyle açıklayabiliriz. Biz konuştuğumuzda kendi sesimizi, bir yandan kulağımızla algılarız, bir yandan da vücudumuz, biz konuşurken, ses tellerinin titreşimini ve bu titreşimlerin beyne iletimini de işitme işlemi ile beraber yapar. Yani iki farklı görev aynı anda gerçekleştirilir. Ancak ses kaydı, sadece konuşma işlemi esnasındaki sesi kaydedilme yeteneğine sahip olduğu için, dolayısıyla kendi sesimizi olduğundan farklı algılarız.
